Kategoriler
Ayrımcılık ve farkındalığa yönelik süreçlerimiz Kamusal alanda bisikletle sanat

Engelsiz Pedal Festivalleri

1. Engelsiz Pedal Festivali

2013’te ilk defa, “Engelsiz Hayata Pedal Çevir” sloganıyla, engelliler için özel olarak üretilen bisikletlerin alınması amacıyla; Mabel Matiz, Luxus, Niyazi Koyuncu, Ali Altay, Çima, Yasemin Göksu, Volkan Arslan ve Caner Çelik’in sahne alacağı dev bir konser organize ettik.

Bu yıllarda en çok odaklandığımız süreçlerden biri Makam Şoförlüğü idi. Dolayısıyla kasalı bisikletlerimizin ve tandemlerimizin sayısını arttırabilmek için, hem bilinirliğimizi arttıracak, hem bisiklet severleri sanat aracılığıyla bir araya getirecek, hem de bisikletlerin maaliyetlerinin karşılanmasını sağlayacak bir etkinlik tasarladık.

Etkinliğin Facebook Sayfası

Programımız şöyleydi:
17.45 – 18.00: Kadıköy Halk Eğitim Merkezi Önünde Toplanma
18.00 – 18.30: ÇİMA ile bisikletli temaşa
18.30 – 19.00: Ahmet Mumcu’nun tur anıları eşliğinde, Kardan Bisikletçiler
19.00 – 19.15: Gürsel Akay ile “Bisikletçinin Beslenme Rehberi”
19.15 – 20.00: Bisikletin için tasarla
20.00 – 20.45: Luxus konseri
20.45 – 21.00: Caner Çelik konseri
21.00 – 21.30: Klasik bisiklet müzayedesi
21.30 – 22.15: Ali Altay konseri
22.15 – 22-30: Türkiye BMX şampiyonundan özel gösteri
22.30 – 22.45: Yasemin Göksu konseri
22.45 – 22.55: Bisiklet filmleri özel gösterimi
22.55 – 23.00: Tek Teker Arif’in kardeşi Serkan’dan özel gösteri
23.00 – 23.45: “Karadeniz Esintisi”: Niyazi Koyuncu, Volkan Arslan, ÇİMA

ÇİMA İle Bisikletli Temaşa

Karadeniz’in hırçın sesi ÇİMA grubunun sanatçılarını kasalı bisikletlere oturttuk, bir kasada tulum, birinde dümbelek, bir diğerinde kaval… Hayde gidelum hayde! Kadıköy barlar sokağında, rıhtımda ve muhtelif yerlerde şarkılar söyleyerek, bağıra çağıra sürdük, el ilanları dağıttık, meselemize dikkat çekmek için kamusal alana çıktık.

Bisikletin İçin Tasarla(Bir Kez Daha)

Artık bisiklet, bir spor aktivitesi ya da ulaşım aracı olmanın ötesine geçmiş durumda. Giyilen elbiseler veya sahip olunan nesneler insanların kişiliklerini yansıtırken, bisiklet de bu unsurlardan biri haline geldi.
İstanbul Design Week kapsamında ilki daha önce düzenlenen Bisikletin İçin Tasarla etkinliğinin ikincisinde; deri, ahşap, metal, kumaş gibi malzemelerle, katılımcılara bisikletlerini nasıl kişiselleştirebilecekleri üzerine, dev perdeye yansıtılan görüntüler eşliğinde bir sunum gerçekleştirdik.

Klasik Bisiklet Müzayedesi

Sıfır durumdaki ve 1980’lerden beri kutularında bekleyen Peugeut, Gazelle, Kettler marka bisikletlerin açık arttırma usulü satılacağı bir müzayedenin gerçekleştirdik. Müzayededen elde edilen gelir, ihtiyaç duyduğumuz bisikletlerinin alımında kullanıldı.

Gösteri: Tek Teker Arif’in Kardeşi Serkan

Videoları youtube’da izlenme rekorları kıran, Motorunu tek teker üzerinde süren Arif’in annesi, oğlunun başına bir şey geleceğinden korkmaktadır ve diğer oğlu Serkan’ın da abisi gibi motor müptelası olmaması için Serkan’a motorsiklet yasağı getirilir. Abisinin damarlarındaki kandan güç alan Serkan, bisikleti tek teker üzerinde kullanmaya, bisiklete ters binmeye, bisikletin üzerinde türlü numaralar yapmaya başlar, Ne de olsa o, tek teker Arif’in kardeşidir.

2. Engelsiz Pedal Festivali

Engelsiz Pedal’ın ikinci festivali, ilkinde olduğu gibi engellilerin kullanımına uygun bisikletleri temin etmek amacıyla 2014’te, Beyoğlu Bronx’ta gerçekleşti.

Etkinliğin Facebook Sayfası

Engelsiz Pedal Burhaniye Bisiklet Festivali

Kategoriler
2016 Bisikletle aktivizm Kamusal alanda bisikletle sanat Kamusal değerlere yönelik bisiklet turlarımız

Hafızaya Pedal

Bisikletlerimizle, unutulanların ve unutturulanların izindeyiz.

“Hafızaya Pedal” temasıyla toplumsal belleğin, kent belleğinin, hafıza mekanlarının, ötekileştirilen tarihin, silikleştirilen değerlerin izinde, görünmeyenleri görünür kılacak hafıza sürüşleri organize ediyoruz.

Çünkü bizi bir arada tutanın kentsel kamusal alandaki değerlerimiz olduğuna inanıyor ve önünden geçtiğimiz ama farkına varmadığımız, bilinmeyen, unutulan, unutturulanların izinde, “hafızaya pedal” çevirmek; bunu yaparken sporu, sosyalleşmeyi aradan çıkarmak istiyoruz.

Bunu yapmak için; hafıza mekanları, kent tarihi ve toplumsal bellek konularında çalışmalar yürüten STK’lardan yardım alarak, gidilecek mekanları ve görünmeyenleri görünür kılacak anlatıcıları belirliyoruz. Sonra buluşma yerinde (Örn: Kadıköy Kalamış Parkı’nda) buluşarak önceden çizilmiş rotamız üzerinde pedal çevirmeye başlıyoruz. Belirlenen mekanların önünde durduğumuzda, anlatıcı kişi mekanın hikayesi, hafızası üzerine sürüştekilere bilgi veriyor. Böylece bu mekanların, hikayelerin ve yaşanmışlıkların, “bisiklet üzerinde bir kaydını” tutmuş oluyoruz.

Hafızaya Pedal Facebook Sayfası

Studio-X Etkinliği: Tuvalimiz Kadıköy Fırçamız Bisiklet

Engelsiz Pedal Derneği, Kadıköy Akademi ve Tasarım Atölyesi Kadıköy işbirliğiyle, 25 MAYIS 2016’da, Studio-X’te hafızaya pedallamakla ilgilenen herkesi bir araya getiren bir etkinlik düzenledik.

Bu etkinliğin amacı, ” harita üzerinde anlamlı şekiller oluşturacak şekilde pedal çevirme sanatı, Strava Art” olarak anılan sürecin yaratıcısı Amerikalı sanatçı Stephen Lund’un izinde, haritada Kadıköy kent hafızasını diri tutacak görseller çıkaracak rotalar hazırlamaktı. Strava Art özelinde çizdiğimiz rota örneklerini aşağıda bulabilirsiniz.

Strava, Endomondo, NikeRun, SportsTracker, MapMyRide gibi spor takip uygulamaları, yürürken, koşarken veya bisiklete binerken kaç kalori yakıldığını, ne kadar yol gidildiğini, ortalama hızı, haritada izlenen yol gibi her tür bilgiyi kullanıcılarına gösteriyor. Biz Hafızaya Pedal süreci kapsamında, bisikleti gelişi güzel yönlendirmek yerine, “bu uygulamaları kullanarak haritada nitelikli görseller elde etmek üzere pedal çevirmeyi” hedefledik.

Bu nitelikli şekil ve rotaları tasarımcılar, hayal gücü tavan yapanlar, altıncı hissi kuvvetliler, bakmak ile görmek arasındaki farkı bilenler yani bütün ilgililer ile birlikte, Studio-X’teki etkinliğimizde tartıştık ve kurguladık.

Etkinliğin Facebook Sayfası

Strava Art hakkında daha fazla şey okumak için tıklayın.

Çerkes Soykırımını Hatırlıyoruz

21 Mayıs, Çerkeslerin sürgün ve soykırım günü!
1864’te, Çarlık Rusya’ya karşı verdikleri savaşı kaybeden Çerkesler, tarihin en büyük ve en trajik sürgünlerinden birine maruz bırakıldılar. Sürülenlerin sayısının 1,5 milyondan fazla olduğu, onbinlerce Çerkes’in sürgün yollarında öldüğü biliniyor.
Halen, dünyadaki toplam Çerkes nüfusunun %80’i diasporada yaşıyor. En büyük Çerkes nüfusu ise Türkiye’de. Suriye, Ürdün, Mısır, İsrail gibi ilk yerleşim bölgeleri dışında, sonradan yer değiştirmelerle birlikte bugün dünyanın pekçok ülkesinde Çerkesler varlar, yaşıyorlar.
Her yıl, Çerkes soykırımını hatırlamak ve hatırlatmak için 21 Mayıs’ta pedal çeviriyoruz.

2016 21 Mayıs’ında Çerkes soykırımını hatırlamak için düzenlediğimiz programın ayrıntıları şöyleydi:
-Sürüş sırasında Çerkes soykırımına dair anlatımlar yaptık.
-Kadıköy’deki Çerkes varlığğını, Çerkeslerin işlettiği mekanları Keşfettik.
-Sürüş boyunca Adige bayrakları kullandık.
-Sürüş sonunda İstanbul Kafkas Kültür Derneği’ne Geçerek Soykırımla ilgili özel bir tiyatro oyununu izledik.

Bu sürüşte, bir Strava Art pratiği olarak haritada sürgünün yapıldığı yıl olan 1864 yılının şeklini çizdik.

Strava Art Şekil Görseli

Mahir Çayan’ı Hatırlıyoruz

Onları hatırlamak ve hatırlatmak için, Mahir Çayan ve arkadaşlarının öldürüldüğü Tokat Niksar’da bulunan Kızıldere Köyü’ne pedal çevirdik.

Hikayeye kısaca değinmek gerekirse olay şöyle: Mahir Çayan ve arkadaşları, 26 Mart 1972’de Ünye’de, NATO’ya ait radar istasyonunda çalışan iki Kanadalı ve bir İngiliz teknisyeni kaçırırlar ve karşılığında Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO) önderleri Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın serbest bırakılmasını isterler. 28 Mart 1972’de, rehinelerle birlikte Tokat Niksar’ın Kızıldere köyü muhtarının evinde kalmakta olan arkadaşlarının yanına giderler. Grup, 30 Mart 1972 günü muhtarın evinde askerler tarafından ablukaya alınır. Burada, ablukanın sonunda eve giren askerler tarafından vurularak öldürülürler.

Mahir Çayan hakkında daha fazla bilgi almak için tıklayın.

19 Mayıs’ı Hatırlıyoruz

19 Mayıs 1919’da milli mücadeleyi başlatmak üzere Samsun’a giden Mustafa Kemal, 16 Mayıs’ta İstanbul’dan yola çıkarak Bandırma vapurunu kullandı.

Strava Art ile biz de 2019’da, Mustafa Kemal’den tam yüz yıl sonra, İstanbul’dan bisikletlerimizle yola çıkarak haritaya Bandırma Vapuru’nun şeklini çizdik.

Bandırma Vapuru şekli

Çanakkale’yi Hatırlıyoruz

2009’dan bu yana, mayıs ayı geldiğinde, İstanbul’dan 482 kilometre boyunca Çanakkale’ye pedal çeviriyoruz.
15 Mart’ta tandemlerle, Çanakkale şehitlerini anmak için Kadıköy’den yola çıkıyor, soluğu 18 Mart’ta Çanakkale Şehitliği’nin önünde alıyoruz.

Sadece Çanakkale’de ölen Türk askerleri değil, Avustralya başta olmak üzere dünyanın farklı ülkelerinden savaşmak için Türkiye’ye getirilen Anzak askerlerini de hatırlıyoruz. 25 Nisan Anzak gününde, bisikletlerimiz üzerinde Çanakkale’deyiz.

Eski Fikirtepe’yi Hatırlıyoruz

Hafızaya pedallamak, bizim için sadece bir anma biçimi veya aktivist bir süreç değil. Aynı zamanda kentin eski dokusunu keşfetmek, eski formunu hatırlamak ve değişimin izini sürmek için de sokaklarda pedal çeviriyoruz.

2019’da tandem bisikletlerle Yeldeğirmeni, Hasanpaşa, Fikirtepe, Göztepe, Ünalan, Küçük Çamlıca, Acıbadem, Validebağ ve Koşuyolu güzergahında bir sürüş gerçekleştirerek kentin değişen çehrelerini keşfettik ve kentsel dönüşümün izlerini sürdük. Odağımızda, büyük bir kentsel dönüşüm çalışmasına tabi olan Fikirtepe vardı.

Basın Haberi: Kentin Hafızasına Pedal Çevirdiler

Kategoriler
2018 Kamusal alanda bisikletle sanat

TÜYAP Artist 2018’de Engelsiz Pedal Obası

TÜYAP Sanat ve Kitap Fuarı alanında, artist 2018 kapsamında; Türkiye’den ve dünyadan sanatçı kolektiflerinin ve bağımsız sanat oluşumlarının katılımıyla derin, zorlu ve kışkırtıcı bir praksis olmayı amaçlayan ARTİST Deneyim’in bir parçası olarak Engelsiz Pedal Obamızı kurduk.

Ortopedik ve görme engellilerin kullanabileceği bisikletler, çadırlar, uyku tulumları, tur heybeleri, yama takımları, yedek iç lastikler… Normal zamanlarda Kadıköy’den başlayan sürüşlerimiz de dahil tüm faaliyetlerimizi, sanatsal birer praksis olarak fuar alanına taşıdık.

TÜYAP merkezli ilk sürüş, fuarın da ilk günü olan 10 Kasım Cumartesi sabahı ön selede gören, arka selede görme engelli bisikletçilerin pedal çebirdiği 3 tandem bisikletle gerçekleştirildi. Büyükçekmece Gölü etrafında bir tam tur atıp TÜYAP’a geri dönen engelli ve engelsiz bisikletliler, fuar ziyaretçileri ile tur anılarını paylaştıkları bir de söyleşi gerçekleştirdi. İsteyen herkes kendi bisikletiyle bu sürüşlü etkinliklere katılarak, Engelsiz Pedal ekibine yolda eşlik edebiliyordu.

Fuar alanında tandem bisiklet sürüş eğitimleri, Hiç bisiklet sürmeyi bilmeyenlere bisiklet sürüş eğitimleri, Engelli bisikletçilerin tur anılarını paylaşacağı söyleşiler, Patlak lastiğin nasıl yamanacağından Bisiklet seçim tavsiyelerine kadar türlü atölyeler ve deneyimler organize ettik.

Fuar boyunca amacımız, Engelsiz Pedal’ın geçmiş hikayelerini değil; fuarın mekansal ve zamansal düzleminde iki teker üzerinde geçen canlı, yaşayan varlığını bir deneyim olarak ziyaretçilere sunmaktı.

BKNZ: TÜYAP ARTİST 2018 Tanıtım Sayfası

Büyükçekmece Gölü’nün Etrafında Bir Tam Tur Pedal Çevirdik

ARTİST2018 deneyiminin bir parçası olarak, Büyükçekmece Gölü’nün etrafında bir tam tur attık. Ardından, sürüşte bulunan Engelsiz Pedal gönüllüleri ve eşlikçileri, TÜYAP’a ulaşarak fuar alanında sürüş deneyimi ile ilgili bir söyleşi gerçekleştirdi.

Derya Demiroğlu ile Beden-Zihin Uyumu Atölyesi

Çeşitlilik ve farklılıklarımızı, kendi özgün varlığımızla sanatsal üretim alanındaki fikirlerimizi ARTİST2018 alanına taşımak için organize ettiğimiz atölyelerden biri Çağdaş Dans Sanatçıları Derneği işbirliğiyle gerçekleşti.
Performans sanatçısı Derya Demiroğlu eşliğinde; beden-zihin farkındalığı ile kalmak, nefesle uyumlanarak hareket etmek ve basit doğaçlama hareket egzersizleri üzerinden bir çalışma kesiti tasarladık.

Kategoriler
2011 Afet sonrası bisiklet Bisikletle aktivizm Kamusal alanda bisikletle sanat Pandemiye inat bisiklet

Kinosiklet

Kinosiklet Ne Anlama Gelir?

Kino, Almanca “Sinematograf” anlamına gelen “kinematograph” kelimesinin kısaltmasıdır. Bu kelime ayrıca, Edison’un icat ettiği, film izlemek için kullanılan ilk aletlerden biri olan “Kinetoskop”a atıfta bulunur.

Dolayısıyla Engelsiz Pedal için kinosiklet;
Bisikleti sinemayla birleştiren, buluşturan bütün projeler,
Bisikletin “sinemayı kamusal alana taşıyan bir araç olarak kullanıldığı” çalışmalar,
Çeşitli afet durumlarında veya ihtiyaç duyulduğu anlarda sinemanın kamusal yarar sağlamak üzere bisiklet üzerinde ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldığı olaylar,
Bisikletin sinemayı herkes için erişilebilir kıldığı bütün zamanlarda kullanılan bir şemsiye kavramdır.

Bizler;
Sinemayı film izlemek için gereken bütün araçlarla(projeksiyon ve ses sistemi gibi) kamusal alanın en ücra köşesine kadar taşıyacak;
İhtiyaç durumlarında(afet sonrası psikolojik müdahaleler gibi) hızla hareket edip bölgeye ulaşabilecek,
Sinemayı herkes için erişilebilir kılmak amacıyla sürekli aktif olacak bisikletlerin hayalini kuruyoruz.

Kinosiklet Sürecine Örnekler

Van Depreminin Ardından, 2011

Siyah beyaz fotoğrafta Samet Aksuoğlu hafif kambur durarak deprem mağduru çocuklarla birlikte film seyrediyor. Fotoğraf sanki perdenin içinden çekilmiş gibi herkes kadraja bakıyor.
Siyah beyaz fotoğrafta Samet Aksuoğlu hafif kambur durarak deprem mağduru çocuklarla birlikte film seyrediyor. Fotoğraf sanki perdenin içinden çekilmiş gibi herkes kadraja bakıyor.

2011 Van Depremi’nden üç ay sonra, bölgede yaşayan çocukların zihnine yerleşen depreme dair imgeleri sevimli çizgi film karakterleriyle değiştirmek üzere, bir kinosiklet İstanbul’dan yola çıktı.

Bisikletle birlikte bir bisiklet römorku, römorkun içinde inverter jenaratör, projeksiyon cihazı, laptop, portatif perde, çadır, uyku tulumu, kamp ocağı gibi malzemeler de hazırlanmış, çocuklara mobil bir sinema deneyimi yaşatmak için her şey tamamlanmıştı. Kackar Bisiklet’den Yusuf Kartar’ın desteğiyle hazırlanan bu bisiklet, kinosiklet projelerinin ilk örneğiydi.

Samet Aksuoğlu'nun Kinosiklet için çizdiği ilk taslak çizim. Çizimde Kızılay çadırları, römorklu bisikletler ve çiçek böcek resimleriyle örtülü deprem çadırında neşeyle film seyreden çocuklar resmedilmiş.
Samet Aksuoğlu’nun Kinosiklet için çizdiği ilk taslak çizim. Çizimde Kızılay çadırları, römorklu bisikletler ve çiçek böcek resimleriyle örtülü deprem çadırında neşeyle film seyreden çocuklar resmedilmiş.

Projede, elli kadar çocuğa bir ay süresince Ekümenopolis tarafından sağlanan Uluslararası Animasyon Film Festivali seçkisi gösterildi. Her gün bir film izleniyor, ardından çocukların filmden ilham alarak resim çizebilmesi için uygun ortam yaratılıyordu.

Çocukları resim çizmeye hazırlamak için, önce izledikleri filmlerde hangi kavramları fark ettikleri üzerine 10-30 dakika arası tartışmalar yürütülüyor, beyin fırtınası sonucunda açığa çıkarılan kavramların ardından, çocuklardan bu kavramları kullanarak bir resim yapması isteniyordu. Resimlerin, Van’daki Sanat Sokağı’nda sergilenmesi hedeflenmişti.

Samet Aksuoğlu tarafından yazılan ilgili anı bloğunu okumak için tıklayın:

Covid19 Pandemisinin Ardından

Covid19 pandemisi, dünyanın dört bir yanında insanları evlerine kapatarak kamusal alana erişimi engelledi, azalttı ve bazı durumlarda yasakladı. Dolayısıyla bir kinosiklet, bu duruma müdahale etmek için Kadıköy sokaklarını arşınladı.

Pandemi günlerinde, pandemiyi de sel veya deprem gibi bir afet olarak değerlendirerek, Mehmet Ayvalıtaş Parkı’nda bir film gösterimi düzenledik. Bunu yaparken amacımız, insanları “pandemiye inat” bisiklete binmeye teşvik etmekti.