Kategoriler
2016 Bisikletle aktivizm Kamusal alanda bisikletle sanat Kamusal değerlere yönelik bisiklet turlarımız

Hafızaya Pedal

Bisikletlerimizle, unutulanların ve unutturulanların izindeyiz.

“Hafızaya Pedal” temasıyla toplumsal belleğin, kent belleğinin, hafıza mekanlarının, ötekileştirilen tarihin, silikleştirilen değerlerin izinde, görünmeyenleri görünür kılacak hafıza sürüşleri organize ediyoruz.

Çünkü bizi bir arada tutanın kentsel kamusal alandaki değerlerimiz olduğuna inanıyor ve önünden geçtiğimiz ama farkına varmadığımız, bilinmeyen, unutulan, unutturulanların izinde, “hafızaya pedal” çevirmek; bunu yaparken sporu, sosyalleşmeyi aradan çıkarmak istiyoruz.

Bunu yapmak için; hafıza mekanları, kent tarihi ve toplumsal bellek konularında çalışmalar yürüten STK’lardan yardım alarak, gidilecek mekanları ve görünmeyenleri görünür kılacak anlatıcıları belirliyoruz. Sonra buluşma yerinde (Örn: Kadıköy Kalamış Parkı’nda) buluşarak önceden çizilmiş rotamız üzerinde pedal çevirmeye başlıyoruz. Belirlenen mekanların önünde durduğumuzda, anlatıcı kişi mekanın hikayesi, hafızası üzerine sürüştekilere bilgi veriyor. Böylece bu mekanların, hikayelerin ve yaşanmışlıkların, “bisiklet üzerinde bir kaydını” tutmuş oluyoruz.

Hafızaya Pedal Facebook Sayfası

Studio-X Etkinliği: Tuvalimiz Kadıköy Fırçamız Bisiklet

Engelsiz Pedal Derneği, Kadıköy Akademi ve Tasarım Atölyesi Kadıköy işbirliğiyle, 25 MAYIS 2016’da, Studio-X’te hafızaya pedallamakla ilgilenen herkesi bir araya getiren bir etkinlik düzenledik.

Bu etkinliğin amacı, ” harita üzerinde anlamlı şekiller oluşturacak şekilde pedal çevirme sanatı, Strava Art” olarak anılan sürecin yaratıcısı Amerikalı sanatçı Stephen Lund’un izinde, haritada Kadıköy kent hafızasını diri tutacak görseller çıkaracak rotalar hazırlamaktı. Strava Art özelinde çizdiğimiz rota örneklerini aşağıda bulabilirsiniz.

Strava, Endomondo, NikeRun, SportsTracker, MapMyRide gibi spor takip uygulamaları, yürürken, koşarken veya bisiklete binerken kaç kalori yakıldığını, ne kadar yol gidildiğini, ortalama hızı, haritada izlenen yol gibi her tür bilgiyi kullanıcılarına gösteriyor. Biz Hafızaya Pedal süreci kapsamında, bisikleti gelişi güzel yönlendirmek yerine, “bu uygulamaları kullanarak haritada nitelikli görseller elde etmek üzere pedal çevirmeyi” hedefledik.

Bu nitelikli şekil ve rotaları tasarımcılar, hayal gücü tavan yapanlar, altıncı hissi kuvvetliler, bakmak ile görmek arasındaki farkı bilenler yani bütün ilgililer ile birlikte, Studio-X’teki etkinliğimizde tartıştık ve kurguladık.

Etkinliğin Facebook Sayfası

Strava Art hakkında daha fazla şey okumak için tıklayın.

Çerkes Soykırımını Hatırlıyoruz

21 Mayıs, Çerkeslerin sürgün ve soykırım günü!
1864’te, Çarlık Rusya’ya karşı verdikleri savaşı kaybeden Çerkesler, tarihin en büyük ve en trajik sürgünlerinden birine maruz bırakıldılar. Sürülenlerin sayısının 1,5 milyondan fazla olduğu, onbinlerce Çerkes’in sürgün yollarında öldüğü biliniyor.
Halen, dünyadaki toplam Çerkes nüfusunun %80’i diasporada yaşıyor. En büyük Çerkes nüfusu ise Türkiye’de. Suriye, Ürdün, Mısır, İsrail gibi ilk yerleşim bölgeleri dışında, sonradan yer değiştirmelerle birlikte bugün dünyanın pekçok ülkesinde Çerkesler varlar, yaşıyorlar.
Her yıl, Çerkes soykırımını hatırlamak ve hatırlatmak için 21 Mayıs’ta pedal çeviriyoruz.

2016 21 Mayıs’ında Çerkes soykırımını hatırlamak için düzenlediğimiz programın ayrıntıları şöyleydi:
-Sürüş sırasında Çerkes soykırımına dair anlatımlar yaptık.
-Kadıköy’deki Çerkes varlığğını, Çerkeslerin işlettiği mekanları Keşfettik.
-Sürüş boyunca Adige bayrakları kullandık.
-Sürüş sonunda İstanbul Kafkas Kültür Derneği’ne Geçerek Soykırımla ilgili özel bir tiyatro oyununu izledik.

Bu sürüşte, bir Strava Art pratiği olarak haritada sürgünün yapıldığı yıl olan 1864 yılının şeklini çizdik.

Strava Art Şekil Görseli

Mahir Çayan’ı Hatırlıyoruz

Onları hatırlamak ve hatırlatmak için, Mahir Çayan ve arkadaşlarının öldürüldüğü Tokat Niksar’da bulunan Kızıldere Köyü’ne pedal çevirdik.

Hikayeye kısaca değinmek gerekirse olay şöyle: Mahir Çayan ve arkadaşları, 26 Mart 1972’de Ünye’de, NATO’ya ait radar istasyonunda çalışan iki Kanadalı ve bir İngiliz teknisyeni kaçırırlar ve karşılığında Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO) önderleri Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın serbest bırakılmasını isterler. 28 Mart 1972’de, rehinelerle birlikte Tokat Niksar’ın Kızıldere köyü muhtarının evinde kalmakta olan arkadaşlarının yanına giderler. Grup, 30 Mart 1972 günü muhtarın evinde askerler tarafından ablukaya alınır. Burada, ablukanın sonunda eve giren askerler tarafından vurularak öldürülürler.

Mahir Çayan hakkında daha fazla bilgi almak için tıklayın.

19 Mayıs’ı Hatırlıyoruz

19 Mayıs 1919’da milli mücadeleyi başlatmak üzere Samsun’a giden Mustafa Kemal, 16 Mayıs’ta İstanbul’dan yola çıkarak Bandırma vapurunu kullandı.

Strava Art ile biz de 2019’da, Mustafa Kemal’den tam yüz yıl sonra, İstanbul’dan bisikletlerimizle yola çıkarak haritaya Bandırma Vapuru’nun şeklini çizdik.

Bandırma Vapuru şekli

Çanakkale’yi Hatırlıyoruz

2009’dan bu yana, mayıs ayı geldiğinde, İstanbul’dan 482 kilometre boyunca Çanakkale’ye pedal çeviriyoruz.
15 Mart’ta tandemlerle, Çanakkale şehitlerini anmak için Kadıköy’den yola çıkıyor, soluğu 18 Mart’ta Çanakkale Şehitliği’nin önünde alıyoruz.

Sadece Çanakkale’de ölen Türk askerleri değil, Avustralya başta olmak üzere dünyanın farklı ülkelerinden savaşmak için Türkiye’ye getirilen Anzak askerlerini de hatırlıyoruz. 25 Nisan Anzak gününde, bisikletlerimiz üzerinde Çanakkale’deyiz.

Eski Fikirtepe’yi Hatırlıyoruz

Hafızaya pedallamak, bizim için sadece bir anma biçimi veya aktivist bir süreç değil. Aynı zamanda kentin eski dokusunu keşfetmek, eski formunu hatırlamak ve değişimin izini sürmek için de sokaklarda pedal çeviriyoruz.

2019’da tandem bisikletlerle Yeldeğirmeni, Hasanpaşa, Fikirtepe, Göztepe, Ünalan, Küçük Çamlıca, Acıbadem, Validebağ ve Koşuyolu güzergahında bir sürüş gerçekleştirerek kentin değişen çehrelerini keşfettik ve kentsel dönüşümün izlerini sürdük. Odağımızda, büyük bir kentsel dönüşüm çalışmasına tabi olan Fikirtepe vardı.

Basın Haberi: Kentin Hafızasına Pedal Çevirdiler

Kategoriler
Kentsel tasarım ve bisiklet Sürdürülebilir yaşam ve doğa

Empatik Pedal

Herkes için erişilebilir kamusal alanların inşasında, önemli aktörlerden biri de yerel yönetim çalışanlarıdır. Bu kişilerin hayata geçirmeyi düşündükleri hizmetleri herkesin eşit şekilde faydalanabileceği bir şekilde planlaması, “kimsenin toplumsal düzen veya kamusal alanın tasarımı” sebebiyle engellenmediği bir gelecek açısından çok kritiktir.

Bu nedenle biz kamusal alanların, “engelliler için” değil, “engelliler ile birlikte” tasarlanması gerektiğine inanıyoruz. Ayrıca bize göre, “engelliler ile birliktelik” süreci, yani kamusal alanın tasarımında söz hakkı olması gereken herkesin iletişim süreci, bir iletişim tasarımı gerektiriyor.

Geleneksel bakış açısı, yerel yönetim çalışanlarının ve engellilerin bir araya getirilmesi için kahvaltılı veya yemekli buluşmalar düzenlemekle, toplantılar organize etmekle sınırlıdır. Bu gibi organizasyonlar öyle kalıplaşmış ve öyle içi boşaltılmıştır ki, günün sonunda genellikle kimsenin kendisini ifade edemediği, yöneticiler dışındakilerin söz almaktan çekindiği, yaratıcılıktan uzak ve sonuçsuz süreçlere dönüşürler.

Biz bu bakış açısını tersine çevirmeyi; formal usülden uzak, insanların inisiyatif almaya cesaret edebilecekleri, birlikte planlamak için değil birlikte eğlenmek için bir araya gelinen, “arkadaşlık” eksenli süreçler kurgulamayı öneriyoruz. Çünkü ancak bu şekilde, tarafların kendilerini birbirlerinin yerine koyduğu gerçek empatilerden bahsedilebilir.

Nasıl?

Empatik Pedal kavramsallaştırmasıyla tasarladığımız süreçlerde tandem bisikleti;
Kamusal alanın tasarımından sorumlu yerel yöneticileri, yani elinde şehrin dokusunu değiştirme gücü bulunan peyzaj mimarı, şehir bölge planlamacısı, belediye başkan yardımcısı, şube müdürü, birim şefi gibi karar vericileri şehirde yaşayan ve kamusal alana erişmekte güçlük yaşayan insanlarla bir araya getirecek,
Ayrıca ilgili bölümlerde eğitim gören ve gelecekte bu pozisyonlarda çalışması muhtemel üniversite öğrencilerini meseleye dahil edecek,
Böylece herkes için erişilebilir bir kamusal alanı mümkün kılan bir çalışmaya önayak olacak bir “iletişim biçimi” olarak öneriyoruz.

Tandem üzerinde bir araya gelecek kişilerin(yerel yöneticiler ve kamusal alana erişimi engellenen kesimlerden insanlar), bisiklet kamusal alanda karşılaştığı engelleri aşabilsin diye ortak refleks göstermesi ve kenti birlikte keşfetmesi, iletişim tasarımımızın temel noktasıdır. Bir bisikletin giremediği, çıkıp inemediği kaldırımlara bir engelli aracı, bebek arabalı bir anne veya beyaz bastonuyla bir görme engelli de erişmekte zorlanabilir. Oysa evrensel tasarım ilkelerine göre tasarlanmış bir kentte, bir tandem bisikletin veya bir bebek arabasının, bir görme engellinin veya bir tekerlekli sandalyenin erişemeyeceği hiçbir yer var olamaz.

Empatik Pedal Sürecinin Tarafları Kimler?

Herkes için erişilebilir bir kent tasarlamak amacıyla tandem üzerinde bir araya getirmeyi planladığımız kesimler şunlardır:

  1. Kentsel tasarımda söz hakkı bulunan yöneticiler(belediye çalışanları gibi).
  2. Kamusal alana erişmekte problem yaşayan insanlar(fiziksel engel grupları gibi).
  3. Kamusal alanın tasarımında evrensel tasarım ilkelerinin uygulanması için yöneticilere destek olabilecek STÖler(Engelsiz Pedal Derneği gibi).
  4. Mimarlık gibi bölümlerde okuyan ve gelecekte kent tasarımından sorumlu olacak üniversite öğrencileri.

Bu kesimlerin bir araya gelerek birlikte bisiklet süreceği, kenti birlikte keşfedeceği ve birlikte tasarlayacağı bir geleceğin, taraflardan her birinin birbirini tanımasından ve birlikte yol almasından geçtiğine inanıyoruz. Bu nedenle her bir tarafın yakından iletişim kurabileceği, birbirini dinleyebileceği ve fikir alışverişinde bulunabileceği alanlar yaratmak için sürekli yeni fikirler üretiyoruz.

İşte Bazı Örnekler!

Yerel yöneticiler ile kamusal alana erişimi engellenen insanlar arasındaki iletişimi güçlendirmek için, uzun yıllardır işbirliği halinde olduğumuz Tasarım Atölyesi Kadıköy başta olmak üzere pek çok mekanda bu iki gruptan insanları bir araya getirecek etkinlikler ve organizasyonlar düzenledik.
Belediye çalışanlarıyla engelli insanları aynı tandem üzerinde buluşturacak sürüşler organize ettik.

2011 ve takip eden yıllarda, Mimarlar Odası’nın düzenlediği ve bütün yaz süren “Kent Düşleri” atölyelerine katılan mimarlık bölümü öğrencilerine; projelerine bisiklet yollarıni dahil etmeleri, bisiklet kültürünü projelerine eklemlemeleri, bisikletin ve dahil olduğu evrensel tasarım ilkelerine uygun bir proje ortaya çıkartabilmeleri için mentörlük veriyorduk.

Yine aynı dönemlerde, üniversitelerin mimarlık ve şehir bölge planlama bölüm başkanlıklarıyla koordineli bir şekilde, öğrencilerin yapacakları tasarımlara bisiklet yollarını bütüncül bir şekilde nasıl dahil etmeleri gerektiğine dair sunumlar gerçekleştiriyorduk.

2014’te Yine Tasarım Atölyesi Kadıköy ile işbirliği yaparak, engellilerle mimarları, tasarımcılarla kent planlayıcılarını, kısacası konunun bütün paydaşlarını bir araya getiren, Engelsiz Günler isimli iki haftalık bir etkinlik gerçekleştirdik. Bu etkinlikte alanında uzman pek çok konuşmacı, toplumdaki engellilik algısından evrensel tasarım ilkelerine kadar pek çok farklı konuda sunumlar gerçekleştirdi.

Daha fazla ayrıntı için bknz: Basın haberi, Empatiksen Sempatiksin