Kategoriler
2011 Afet sonrası bisiklet Bisikletle aktivizm Kamusal alanda bisikletle sanat Pandemiye inat bisiklet

Kinosiklet

Kinosiklet Ne Anlama Gelir?

Kino, Almanca “Sinematograf” anlamına gelen “kinematograph” kelimesinin kısaltmasıdır. Bu kelime ayrıca, Edison’un icat ettiği, film izlemek için kullanılan ilk aletlerden biri olan “Kinetoskop”a atıfta bulunur.

Dolayısıyla Engelsiz Pedal için kinosiklet;
Bisikleti sinemayla birleştiren, buluşturan bütün projeler,
Bisikletin “sinemayı kamusal alana taşıyan bir araç olarak kullanıldığı” çalışmalar,
Çeşitli afet durumlarında veya ihtiyaç duyulduğu anlarda sinemanın kamusal yarar sağlamak üzere bisiklet üzerinde ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldığı olaylar,
Bisikletin sinemayı herkes için erişilebilir kıldığı bütün zamanlarda kullanılan bir şemsiye kavramdır.

Bizler;
Sinemayı film izlemek için gereken bütün araçlarla(projeksiyon ve ses sistemi gibi) kamusal alanın en ücra köşesine kadar taşıyacak;
İhtiyaç durumlarında(afet sonrası psikolojik müdahaleler gibi) hızla hareket edip bölgeye ulaşabilecek,
Sinemayı herkes için erişilebilir kılmak amacıyla sürekli aktif olacak bisikletlerin hayalini kuruyoruz.

Kinosiklet Sürecine Örnekler

Van Depreminin Ardından, 2011

Siyah beyaz fotoğrafta Samet Aksuoğlu hafif kambur durarak deprem mağduru çocuklarla birlikte film seyrediyor. Fotoğraf sanki perdenin içinden çekilmiş gibi herkes kadraja bakıyor.
Siyah beyaz fotoğrafta Samet Aksuoğlu hafif kambur durarak deprem mağduru çocuklarla birlikte film seyrediyor. Fotoğraf sanki perdenin içinden çekilmiş gibi herkes kadraja bakıyor.

2011 Van Depremi’nden üç ay sonra, bölgede yaşayan çocukların zihnine yerleşen depreme dair imgeleri sevimli çizgi film karakterleriyle değiştirmek üzere, bir kinosiklet İstanbul’dan yola çıktı.

Bisikletle birlikte bir bisiklet römorku, römorkun içinde inverter jenaratör, projeksiyon cihazı, laptop, portatif perde, çadır, uyku tulumu, kamp ocağı gibi malzemeler de hazırlanmış, çocuklara mobil bir sinema deneyimi yaşatmak için her şey tamamlanmıştı. Kackar Bisiklet’den Yusuf Kartar’ın desteğiyle hazırlanan bu bisiklet, kinosiklet projelerinin ilk örneğiydi.

Samet Aksuoğlu'nun Kinosiklet için çizdiği ilk taslak çizim. Çizimde Kızılay çadırları, römorklu bisikletler ve çiçek böcek resimleriyle örtülü deprem çadırında neşeyle film seyreden çocuklar resmedilmiş.
Samet Aksuoğlu’nun Kinosiklet için çizdiği ilk taslak çizim. Çizimde Kızılay çadırları, römorklu bisikletler ve çiçek böcek resimleriyle örtülü deprem çadırında neşeyle film seyreden çocuklar resmedilmiş.

Projede, elli kadar çocuğa bir ay süresince Ekümenopolis tarafından sağlanan Uluslararası Animasyon Film Festivali seçkisi gösterildi. Her gün bir film izleniyor, ardından çocukların filmden ilham alarak resim çizebilmesi için uygun ortam yaratılıyordu.

Çocukları resim çizmeye hazırlamak için, önce izledikleri filmlerde hangi kavramları fark ettikleri üzerine 10-30 dakika arası tartışmalar yürütülüyor, beyin fırtınası sonucunda açığa çıkarılan kavramların ardından, çocuklardan bu kavramları kullanarak bir resim yapması isteniyordu. Resimlerin, Van’daki Sanat Sokağı’nda sergilenmesi hedeflenmişti.

Samet Aksuoğlu tarafından yazılan ilgili anı bloğunu okumak için tıklayın:

Covid19 Pandemisinin Ardından

Covid19 pandemisi, dünyanın dört bir yanında insanları evlerine kapatarak kamusal alana erişimi engelledi, azalttı ve bazı durumlarda yasakladı. Dolayısıyla bir kinosiklet, bu duruma müdahale etmek için Kadıköy sokaklarını arşınladı.

Pandemi günlerinde, pandemiyi de sel veya deprem gibi bir afet olarak değerlendirerek, Mehmet Ayvalıtaş Parkı’nda bir film gösterimi düzenledik. Bunu yaparken amacımız, insanları “pandemiye inat” bisiklete binmeye teşvik etmekti.

Kategoriler
2014 Afet sonrası bisiklet Ayrımcılık ve farkındalığa yönelik süreçlerimiz Bisikletle aktivizm Göçmenler ve Bisiklet

Engelsiz Çorba

Engelsiz Çorba, engellilerin toplumu ilgilendiren konulara müdahil olmasını, kamusal alanın değişim ve dönüşümünde onların da ‘tuzunun bulunmasını’ sağlamak amacıyla EPD tarafından 2014 yılında başlatılan projedir.

Engelsiz Pedal gönüllüleri proje boyunca, yardım kuruluşlarından temin edilen yiyeceklerin evsizlere bisikletlerle mobil olarak ulaştırılmasını sağlamıştır. Hem medyada hem de toplumda ses getiren ve aylar boyunca Türkiye’nin dört bir yanından insanlarca desteklenen projemiz;

Sayısız evsiz ve mültecinin yiyeceğe erişimini sağlamış,

Yiyeceğe ulaşamayan insanların varlığı konusunu gündeme getirerek bu insanların medyadaki görünürlüğünü arttırmış,

İnsan hakları ve kamusal alana bisikletle erişim konularını bir arada ele alarak fark yaratmış,

Engellilerin aktif olarak rol aldığı, sorumluluk üstlendiği ve toplumsal bir problemle ilgili karar verici konumda olduğu bir örnek yaratmış,

Evsiz ve mültecilerin ilgili kuruluşlar tarafından daha çok fark edilmesini sağlayarak öncü bir misyon üstlenmiştir.

“Geceleri bisikletlerimizle sokağa çıkıyor, sabahın ilk ışıklarına dek pedallayarak evsizlere, mültecilere çorba dağıtıyoruz. Engelli engelsiz hep birlikte, çorba dağıtımına çıkan ÇorbaErkek ve ÇorbaKadın’larız.”


Açık Radyo’da Aydan Çelik ve Esra Ertan’ın hazırlayıp sunduğu Şeytan Arabası programına Mustafa İşcier ve Samet Aksuoğlu katılmış, Engelsiz Çorba projesini anlatmışlardır.

Şeytan Arabası · 72. Program