Kategoriler
Keşif ve şamata

Ekspresler

2017’den bu yana!
Tandem bisikletlerin “lokomotif” olduğu,
Tek başına bisiklet sürecek durumda olmayanların kazana kömür atan “ateşçi” olduğu,
Lokomotife yön verenin “makinist” olduğu,
Katılan diğer bisiklet severlerin üstlendiklere rollere göre; örneğin rotayı hazırlayanın “makasçı” olduğu,
Katılımcıların takibini üstlenenin “kondüktör” olduğu,
bisikletindeki tur heybelerinde katılımcıların eşyalarını taşıyanın “yük vagonu” olduğu,
evinde sandviç türü atıştırmalıklar hazırlayanın “yemek vagonu” olduğu…
kar kış kıyamet demeden hep birlikte çufçufladığımız seferler, ekspresler tehirsiz devam ediyor.

Ekspreslerin çıkış moktası, o dönem kent aktivistleri tarafından başlatılan “Haydarpaşa gardır, gar kalacak.” hareketine destek vermektir. Bu nedenle ekspreslerimiz önceleri Haydarpaşa’dan kaldırılmış, sonraları ulaşım ve buluşma açısından daha kolay olan Tasarım Atölyesi Kadıköy başlangıç noktası haline gelmiştir.

Zorluk derecelerine göre sınıflandırdığımız, günü birlik veya daha uzun sürelerle rotalandırdığımız ekspresler sayesinde, hayatında hiç tandem kullanmamış onlarca kişi, birbirlerinin pedal arkadaşı olarak Engelsiz Pedal süreçlerinin bir parçası oldu.
Özellikle her haftasonu düzenlediğimiz ve daima Kadıköy’den hareket eden şehir içi ekspresler, iş günlerinde bisiklet sürüşüne vakit bulamayanlar tarafından büyük ilgi gördü.

Kanlıca ve Beykoz Ekspresi gibi şehir içi seferlerle,
Ana gayenin çorbacıya gitmek olduğu Kellepaça Ekspresi gibi tematik seferlerle,
Anadolu içlerine keşif turları düzenlediğimiz Frigya Ekspresi gibi seferlerle
yol almaya devam ediyoruz! Aşağıda, ekspreslerimizden bazı örnekler bulabilirsiniz.

Kanlıca Ekspresi

Haftasonu Ekspresleri

Ekim 2017-Şubat 2018 döneminde her haftasonu, cuma geceyarısından başlayarak, minimum iki tandem ve birer yancı bisikletle, İstanbul’un farklı rotalarına pedallıyorduk.

Belgrad Ormanı Ekspresi
Ya da Bir Demet İstanbul

Kadıköy TAK’tan yola çıkıp, vapurla Beşiktaş’a geçtik. Güzel havanın tadını çıkararak pedallamaya başladık.

Beşiktaş’tan Sarıyer’e kadar devam eden sıkıcı sahil şeridi bizi Belgrad Ormanı’nın girişine kadar ulaştırdı. Tatlı inişli çıkışlı ve kıvrımlı yol boyunca bir yanda kuş cıvıltıları bir yanda yüzümüzde dans eden esinti, bizi Kemerburgaz sırtlarına kadar götürdü. Önümüze çıkan ilk mesire alanında kısa bir mola verip, depolarımızı doldurduktan sonra tekrar yola koyulduk.

Cengizhan’ın ‘cennete giden yol’ tanımlaması yaptığı orman içinde, her pedala basışta mutluluk katsayımız artıyordu. Öyle ki rüzgar bile bu mutluluğumuza kayıtsız kalmadı, arkamızdan esmeye başladı. Her şey bizim lehimizeydi, ta ki dönüş yoluna geçene kadar.

Dönüş yolunda bizi etkisi altına alan yağmur, Tarabya dolaylarında rüzgarla birlikte şiddetini bir hayli arttırarak bizi zorladı. Yeniköy civarında da tandemimizin lastiği patladı.Lastiği hemen yama yapıp, terimiz soğumadan tekrar yola koyulduk. İlerledikçe yağmur bulutları üzerimizden uzaklaşıyor, güneş yüzünü bize gösteriyordu. Emirgan’a geldiğimizde ise katman katman renklere bürünmüş gökkuşağını seyrederek Bebek’e kadar ilerledik. Beşiktaş’a doğru araç trafiğinin bizi bir hayli bunalttığı anlarda ise; ‘Arabadan in, bisiklete bin’ sloganını bağıra bağıra insanların kulağına yapıştırmayı ihmal etmedik.

Kadıköy-Belgard Ormanı: 54 km

Ovacık-Ağva Ekspresi

Perşembe Ekspresi

Frigya Ekspresi


Engelsiz Nağmeler Frigya Ekspresi Yayını